PRK Lasek

Gözde bulunan kırılma kusurları nedeni ile birçok kişi hayatlarını gözlüklere bağlı olarak geçiriyorlar. Kliniğimizde gerçekleştirdiğimiz modern PRK Lasek yöntemi ile hastalarımızın görme kusurlarını gidererek, gözlüksüz de tam bir görüş imkanı tanıyoruz.
PRK Lasek Nedir?
PRK gözde bulunan kırılma kusurlarının giderilmesi, Lasek ise gözdeki epitel dokuyu alkol ile kaldırma yöntemidir. Kliniğimizde bu yöntemi; astigmatı olanlarda 4 dereceye kadar, hipermetropu olanlarda 4 dereceye kadar ve miyopu olanlarda ise 8 dereceye kadar oluşan kırılma bozukluklarının tedavisinde kullanmaktayız. Diğer yöntemlerde yapılan (lazer ya da bıçakla) kesi işlemini uygulamadığımızdan, kesi sonrası oluşabilecek sorunların da önüne geçiyoruz. Uygulama sonrasında, gözde yanma ve batma rahatsızlıklarını azaltmak için, geçici yumuşak kontakt lens takıyor ve dört gün sonra bu lensleri çıkarıyoruz.
PRK Lasek Nasıl Uygulanır?
Kliniğimizde PRK Lasek yöntemini, en gelişmiş cihazlar ve konusunda yılların deneyimine sahip doktorlarımızla çok yüksek başarı oranları ile gerçekleştiriyoruz. Gerekli ölçüm ve tetkikleri yaptıktan sonra, hastalarımızın gözlerini damla ile uyuşturduğumuzdan, operasyon esnasında hiçbir ağrı ya da acı hissedilmiyor. Daha sonra, hastamızın sorunlu gözündeki epitel dokuyu, özel üretilen alkol ile temizliyoruz. Lazer ile korneayı düzelttikten sonra, epitel dokuyu tekrar yayarak tedaviyi tamamlamaktayız.
Tedavi sonrasında, ortalama üç gün yanma veya batma oluşabildiğinden, bu sorunları da geçici lenslerle azaltıyoruz. Tedaviden en fazla on gün sonra, hastalarımız net görüşe sahip oluyorlar. Bu tedavi yöntemini 18 yaşından büyük ve göz derecesi son bir yıl içinde değişmemiş kişilerde uygulamaktayız. Bu yöntem sayesinde, diğer yöntemlerin uygulanmadığı düşük dereceli kırılma sorunlarını da tedavi edebiliyoruz.
PRK Lasek Avantajları Nelerdir?
Hastalarımıza uygulama öncesinde; gözlerine makyaj yapmamalarını, parfüm kullanmamalarını ve kan sulandırıcı ilaçlarını kullanmamalarını da bildiriyoruz. Ayrıca lenslerini de tedaviden iki hafta önce kullanmayı bırakmalarını tavsiye ediyoruz. Bunlar tedavinin sorunsuz ve daha başarılı olmasını direkt olarak etkileyebiliyor. Bu yöntemin başlıca avantajlarını; gözde iz bırakmaması, gözün dokusuna zarar verilmemesi ve vakumsuz yaptığımız için ağrı hissedilmemesi olarak sıralayabiliriz. Ayrıca, kornea kalınlığı ince olan kişiler için de bu yöntemi uygulayabilmekteyiz.